İngiliz klasiklerini çok severim, özellikle Jane Austen, Charles Dickens ve Charlotte Brontë’nin uyarlamalarını zevkle izlerim. Jane Eyre de Charlotte Brontë’nin en başarılı uyarlamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Jane Eyre henüz on yaşındayken öksüz kalınca yengesi ve kuzeninin yanında kalmaya başlar fakat kendisini kıskanan kuzeni ve kötü kalpli yengesi tarafından yatılı okula gönderilir. Burada çocukluğunun tüm masumiyetiyle acıyı, ölümü ve şiddeti yaşayan Jane her şeye rağmen başarılı bir öğrenci olur ve öğretmen olduğu gün okuldan ayrılır. Gidecek yeri olmayan Jane, Rahip John Rivers ve kızkardeşlerinin yanına sığınır. Kimseye yük olmak istemeyen Jane Thornfield Malikanesi’nde mürebbiye olarak çalışmaya başlar. Günlerini huzur içinde gerçiren Jane’in hayatı Edward Fairfax Rochester’ın eve dönmesiyle tamamen değişecektir.
Filmde konunun işlenişi, zaman ve mekanın yansıtılması, kurgu ve müzik eksiksiz. Fakat tüm bunların yanında bana göre filmin en büyük kozu oyunculuk. Başrollerde türe en uygun oyuncular seçildiği kanaatindeyim zira Michael Fassbender, Mia Wasikowska, Jamie Bell, Judi Dench, Imogen Poots ve Holliday Grainger inanılmaz bir iş çıkarmışlar. Başroldeki tüm oyuncular tarihi-drama türünde deneyimli. Michael Fassbender ‘ı Centurion’da, Jamie Bell’i The Eagle’da, Imogen Poots’u yine Centurion’da, Holliday Grainger’ı The Borgias’da zevkle izlemiştik, Judi Dench’i söylememe bile gerek yok. Bu kaideyi bozan istisna Mia Wasikowska; Tim Burton’un yönettiği Alice in Wonderland’le tanıdığımız Wasikowska, Jane Eyre olarak çok iyi bir performans sergilemiş. Filmde Michael Fassbender ve Mia Wasikowska’nın o soğuk ve duygusuz gibi görünen ama temelinde aşık ve içlerinde fırtınalar kopan Jane-Edward olarak uyumları inanılmaz o kadar ki film izlediğinizi anlamanız zor, kendinizi hikayeye kaptırıveriyorsunuz. Bir uyarlama olarak konuya da oldukça sadık kalınmış, yönetmen koltuğundaki Cary Fukunaga’nın ikinci uzun metrajlı filmi olduğunu düşünürsek çok iyi bir iş çıkardığı ortada.
Kıssadan hisse; son yıllarda izlediğim türünün en iyisi diyebileceğim Jane Eyre’yi tarihi filmleri, özellikle İngiliz Edebiyatı uyarlamalarını seviyorsanız kaçırmayın derim ama sırf oyunculuk için bile izlenmesi gereken kaliteli bir yapım.
B.Kumbay / 21.08.2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Apple Airtag ile Kedi Takibi
Özellikle yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası, dostlarımızın ve çocuklarımızın kaybolma riskini ortadan kaldırmak bir ihtiyaçtan öte gerek...
-
Gerek film gerek kitap olsun serilere bayılırım, tabii özellikle bilimkurgu-fantastik türüne. Açlık Oyunları serisi arka kapağında Stephe...
-
5.01 Sympathy for the Devil Geçen seneki kadar olmasa da gayet güzel bir sezon başlangıcı yaptık. Supernatural'da artık sona yaklaşıldığ...
-
BAY MERCEDES Mavi Unutmanın Rengidir… 10 Nisan 2009, sabaha karşı. Ekonomik krizden nasibini almış binlerce işsiz in...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder