“Sometimes dead is better” der Jude, karşısında çaresizlik içinde oturan
Louis’e. Öyledir de, bazen ölüm daha iyidir, ölümden beter şeyler de
vardır, sevdiğin insanın yanında olması ve ona asla kavuşamayacak olmak
gibi. Hayvan Mezarlığı okuduğum ilk Stephen King kitabı, izlediğim ilk
King uyarlamasıdır. En sevdiğim, en kıymetlimdir hem kitabı hem filmi;
çöp olan yeni filmden bahsetmiyorum, 1989 yapımı olan gerçek filmi.
Kitap korku türünde değerlendirilemez benim gözümde, Hayvan Mezarlığı
gerçek sevginin hikayesini anlatır, sevgi uğruna insanın
yapabileceklerini, katlanabileceklerini, vazgeçebileceklerini ve bunları
tekrar tekrar yapabileceğini. Hayvan Mezarlığı’nın ruhu vardır,
hikayeyi siz okumazsınız o kendini anlatır size, sayfalarında
kaybolursunuz özellikle kaybettikleriniz varsa hikayeye karışır, gecenin
kör karanlığında yıldızların ışığında micmac mezarlığında yürürsünüz
düşünerek; acaba ben olsam yapabilir miydim? Ve bu sorunun cevabı hep
aynıdır; evet! Hep hayatımızı değiştiren kitaplar diyoruz ya, kitabı da
filmi de hayatımı değiştirmiştir Hayvan Mezarlığı’nın, bende yeri çok
başkadır. King evreninde de yeri başkadır, Kara Kule ile bağlantısı
vardır ve Uykusuzluk’la -ki o da en sevdiğim ikinci King kitabıdır -.
Bana ‘King okumaya hangi kitaptan başlayalım?’ diye soranlara verdiğim
cevap Hayvan Mezarlığı olur, King izlemeye de onunla başlayın, kitabı
sevmezseniz eğer kütüphanenize kaldırın ve bir daha elinize King kitabı
almayın. “o toprak taşlıdır Louis, ellerinle kazarken tırnakların kanlar
içinde kalır, ama insanın kalbi daha taşlıdır."
Burcu Kumbay, 27.10.2019
27 Ekim 2019 Pazar
Sarı Duvar Kağıdı
Yine hakkında yazması çok zor bir kitap. Kısacık bir hikaye aslında ama o
kadar etkiledi ki beni okurken çığlık atmak istedim. Hikayeyi yaşayanın
ağzından dinlememiz, deliliğin o sapsarı uçurumuna yavaş yavaş
kaydığını hissederek okumamız bana gerçek dehşeti yaşattı. İnsan
zihninin ne kadar kırılgan olduğunu ve insanın asıl sevdikleri
tarafından yok edilebileceğini bir kez daha gördüm. Bizi eşsiz yapan
duygularımız, bize her şeye dayanma gücü veren duygular, aynı zamanda
bizi felakete götüren. Yılların yaşanmışlığı, biriktirilen anılar,
yürekteki sevgi, aile, dostlar; her şey bir anda bir duvar kağıdının
desenlerinde yok olabilir, işte bu kadar kırılgan aslında ruhumuz,
karanlığa karışmaya meyilli. Kitabın okuduğum versiyonunda şahane
çizimler var, o kadar şahane ki olayların etkisini on kat artırıyor
belki bu yüzden bu kadar etkilendim hikayeden. En sevdiğim renk sarıdır
benim ama kahramanımızın dediği gibi “Böyle bir sarı yok! Şimdiye dek
gördüğüm tüm sarı şeyleri düşünüyorum ama düğün çiçeği gibi güzellerden
ziyade eprimiş, kokuşmuş sarılıktaki çirkin olanları.” Çeviri de çok iyi
bu arada değinmeden geçemeyeceğim, şahane ve dehşet bir kitap olmuş
emeği geçenlerin emeğine sağlık
Burcu Kumbay, 27.10.2019
Burcu Kumbay, 27.10.2019
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Apple Airtag ile Kedi Takibi
Özellikle yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası, dostlarımızın ve çocuklarımızın kaybolma riskini ortadan kaldırmak bir ihtiyaçtan öte gerek...
-
Gerek film gerek kitap olsun serilere bayılırım, tabii özellikle bilimkurgu-fantastik türüne. Açlık Oyunları serisi arka kapağında Stephe...
-
5.01 Sympathy for the Devil Geçen seneki kadar olmasa da gayet güzel bir sezon başlangıcı yaptık. Supernatural'da artık sona yaklaşıldığ...
-
BAY MERCEDES Mavi Unutmanın Rengidir… 10 Nisan 2009, sabaha karşı. Ekonomik krizden nasibini almış binlerce işsiz in...