27 Ekim 2019 Pazar

Sarı Duvar Kağıdı

Yine hakkında yazması çok zor bir kitap. Kısacık bir hikaye aslında ama o kadar etkiledi ki beni okurken çığlık atmak istedim. Hikayeyi yaşayanın ağzından dinlememiz, deliliğin o sapsarı uçurumuna yavaş yavaş kaydığını hissederek okumamız bana gerçek dehşeti yaşattı. İnsan zihninin ne kadar kırılgan olduğunu ve insanın asıl sevdikleri tarafından yok edilebileceğini bir kez daha gördüm. Bizi eşsiz yapan duygularımız, bize her şeye dayanma gücü veren duygular, aynı zamanda bizi felakete götüren. Yılların yaşanmışlığı, biriktirilen anılar, yürekteki sevgi, aile, dostlar; her şey bir anda bir duvar kağıdının desenlerinde yok olabilir, işte bu kadar kırılgan aslında ruhumuz, karanlığa karışmaya meyilli. Kitabın okuduğum versiyonunda şahane çizimler var, o kadar şahane ki olayların etkisini on kat artırıyor belki bu yüzden bu kadar etkilendim hikayeden. En sevdiğim renk sarıdır benim ama kahramanımızın dediği gibi “Böyle bir sarı yok! Şimdiye dek gördüğüm tüm sarı şeyleri düşünüyorum ama düğün çiçeği gibi güzellerden ziyade eprimiş, kokuşmuş sarılıktaki çirkin olanları.” Çeviri de çok iyi bu arada değinmeden geçemeyeceğim, şahane ve dehşet bir kitap olmuş emeği geçenlerin emeğine sağlık

Burcu Kumbay, 27.10.2019

Hiç yorum yok:

Apple Airtag ile Kedi Takibi

  Özellikle yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası, dostlarımızın ve çocuklarımızın kaybolma riskini ortadan kaldırmak bir ihtiyaçtan öte gerek...