Kült
Orkun Uçar
Sayfa sayısı: 195, Basım Yılı: 2019, Dedalus Kitap
Baştan açık açık yazıyorum; Orkun Uçar sevdiğim (ve okuduğum) bir avuç Türk
yazardan biridir. Bu incelemeyi okurken bunun etkilerini bol bol göreceksiniz
fakat tabi ki fanatik bir okur olmadığım için kitabı her yönüyle ele almaya
çalıştım ki bunu Stephen King incelemelerimde de görebilirsiniz (Sadık Okuyucu
olmama rağmen). Yazıda ispiyon var ama yeri gelince uyarısını göreceksiniz
zaten, o halde başlayalım.
Öncelikle; hayatımın yarısını Kara Kule’nin ve Habis Üçlemesi’nin bitmesini
bekleyerek geçirmiş bir okuyucu olduğumu belirtmeliyim, hala da bekliyorum ama
sabrın sonu selamet demişler (ya da ölüm). Kült’ü elime aldığımda Habis
Üçlemesi gibi bir kitap beklemiyordum, konusunu da okumamıştım açıkçası sadece
seveceğimi hissetmiştim, çok şükür öyle de oldu. Kitabı yazılacak milyon tane
raporum olduğu bir günde başladım ve bitirdim, elimden bırakabilirdim ama
istemedim; bir günde bir sezonu biten diziler gibi tükettim çünkü bitmese gözüm
arkada kalırdı.
Kült, kahramanımız Ouz Kök’ün imza günüyle başlıyor. Güzel bir hayranı
tarafından bilinmeyen bir maceraya çekilen Ouz’un başına gelmeyen kalmıyor.
Orkun Uçar hikayenin türü için ‘psikedelik punk bilimkurgu’ demiş, ben
‘bilimkurgu-fantastik-inception’ diyorum. Kült, Inception gibi katmanlardan
oluşuyor ve çok da konsantre ve renkli (aynen kapağı gibi) olmasına rağmen
Orkun Uçar’ın sade ve eğlenceli dili ile yapısındaki kaosu en iyi şekilde
aktarıyor okuyucusuna. Hikayedeki benzetmeler ve atıflar (Starwars, Star Trek,
LOTR, Annie Wilkes’den tutun ve devam edin) hoşuma gitti, yazar kaliteli
malzemeyi seçmiş ve bundan lezzetli bir uzay pastası yapmış. Bilimkurgu
sevenlerin beğeneceğini düşündüğüm bir kitap Kült, bir şans verin derim.
Bundan sonrası ispiyonlu topraklar.
Orkun Uçar Kült’ü yazarken bir çok eserden (kitap, film, dizi) esinlenmiş.
Bariz anlaşılanlar ve tahmin ettiklerim var özellikle kitabı okuyanlardan yorum
alabilmek için burada paylaşmak istiyorum.
Sadık Okuyucu olarak Stephen King esinlenmelerinden başlayayım; öncelikle
açık seçik bir Kara Kule esinlenmesi hatta bağlantısı var hikayede.
“Görüntüdeki piramidin tepesini işaret ettim. ‘En üst kata kadar çıkmalı ve
gerçeği öğrenmeliyim. Bu makineyi kim neden yaptı, nereye gidiyoruz? Bunun için
üretildim, eğitildim. Ben veya kardeşlerimden biri bunu başaracak. Gölgeler
yanıtı bulana dek bizleri göndermeye devam edecek.’”
Gözünüzün önüne Kara Kule’nin tepesine çıkmak için yollara düşen Roland ve
Ka-Tet’i geldi mi? Geldiyse bendensiniz.
Bunun yanında, Dünya Madun’un hükümdar ‘Kızıl Kraliçe’si, Dokuz’un tepesine
ulaşmak için uğraştığı piramidin dışında mekanik örümcekler olması. Dokuz’un
bir ‘Bahçıvan’ olması. Düzalem’in üzerinde devasa bir kubbe bulunması, ilk
başta gözüme çarpanlar.
Gelelim ikinci esinlenmeye, aslında bu da açıkça bir saygı gösterisi olmuş.
Kitabın içindeki Ouz’un bizlerle paylaştığı hikaye bariz bir şekilde The
Expanse’e bir saygı-sevgi gösterisi olmuş hatta Ceres ve Kuşak’ı olduğu gibi
kullanmış Ouz Bey. Bunu kesinlikle kınamak için yazmıyorum hatta bence çok da
güzel olmuş, diziye bayılıyorum ve yeni sezon gelene kadar bu hikaye bana ilaç
gibi geldi. Keşke herkes Ouz Bey gibi sevdiklerine sıkı sıkı sarılıp onlardan
hikaye yazabilse (Ouz Bey’den kaçan kurtulamıyor gerçi)
Ve sonuncu ‘bence esinlenmesi’. The Nines (2007) diye bayıldığım bir film
vardır, kitabın son bölümü ‘Bahçıvanın Dönüşü’nü okumaya başladığım an aklıma
direkt The Nines geldi ve sonunda Ouz’un adının aslında ‘Dokuz’ olduğunu
görünce bu hipotezim birazcık teoriye dönüşmüş olabilir, tesadüf de olabilir
tabi (tesadüf diye bir şey olmasa bile). Bir de Ouz-Kroton ilişkisi azıcık
Guardians of the Galaxy Peter-Ego ilişkisine mi kaymış? Tamam susuyorum.
Orkun Uçar bu yazımı okur mu bilmiyorum (umarım okumaz) ama tekrar söylemek
istiyorum tarzını çok beğeniyorum. Başka yazar olsa büyük ihtimal ‘onu da
çalmış bunu da çalmış’ şeklinde bir inceleme olurdu bu ama o kadar güzel
esinlenmiş ve saygı duruşu yapmış ki o kadar olur. Kitapla ilgili tek sıkıntım
kısa olması onun dışında yok, antikahraman kahramanımızı bile sevdim ki ben
sevmem deadpool tarzı karakterleri. Keşke Orkun Uçar Stephen King gibi her yıl
bir kitap yazsa da zevkle okusak. Bu ülkeye daha çok Orkun Uçar’lar lazım,
bilimkurgu lazım, fantastik lazım. Bu kitabın film uyarlaması lazım bize ya da
daha güzeli dizi uyarlaması lazım, isteyelim kim bilir belki olur.
Burcu Kumbay, 18.06.2019
2 yorum:
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık efenim ^^
@RoguE teşekkür ediyorum :)
Yorum Gönder