“Araba Tanrıları vardı: siyah eldivenlerinde
ve krom dişlerinde kan olan güçlü, ciddi yüzlü bi alay: Aztekler’den bu yana
hayal edilemeyecek kadar çok insan kurban alan tanrılar. Onlar bile huzursuz
görünüyordu. Dünyalar değişir.”
Hani uzun zaman bekleyip okumak için çıldırdığınız kitaplar olur ya,
Amerikan Tanrıları da benim için onlardan biriydi ve o kadar aramaya da
beklemeye de değdi. Öncelikle belirtmeliyim ki işin içinde mitoloji ve Neil
Gaiman olunca tarafsız olamam, ikisinin de üzerimdeki etkisi büyüktür. Dolayısıyla
Amerikan Tanrıları’nın bana olan etkisi bir nevi meteor etkisi oldu.
İçimdekileri yazıya dökmeden önce kitabın konusundan kısaca bahsetmek
gerekirse;
Gölge (Shadow Moon) damarına basılmadığı sürece sakin, kendi halinde,
karısını seven fakat beladan uzak kalmayı başaramamış, bu nedenle de
hapishaneyi boylamış orta ayar bir Amerikalı. Gün geliyor acı bir haber
sayesinde erken şartlı tahliye oluveriyor. Eve dönüş yolunda rastladığı
Çarşamba (Wednesday) isimli gizemli yaşlı bir adam tarafından kendisine iş
teklif ediliyor; bir nevi korumalık ve şöförlük yapacak. Gölge teklifi
reddediyor, uzun ve yorucu bir yolculuğun sonunda evine varıyor. O andan
itibaren ise rüyalar ve gerçekler, efsaneler ve tarih bir oluyor ve dünya
üzerinde yürümeye başlıyor.
Amerikan Tanrıları mitolojik-fantastik türünde bir kitap, türü ve Neil
Gaiman’ı sevmeyenlerin uzak durmasını tavsiye ederim zira okuduğum Onuncu Yıl
Edisyonu 712 sayfalık oldukça kalın bir kitap. Mitoloji seviyorsanız kitabı
okumak inanılmaz zevkli hatta benim gibi hiç bitmesin diye taksit taksit
okuyabilir, bitince derin düşüncelere dalabilirsiniz. Kitap tipik Neil Gaiman
diliyle yazılmış yani anlatım sade ve zengin; bası kısımlar (yok denecek kadar
az) insanı rahatsız edebiliyor ama bütüne baktığımda o kısımların da hikayede olması
gerektiğini görüyorum.
İspiyonlu topraklara geçiş yapmadan önce son olarak kitabın dizi
uyarlaması olarak pek yakında karşımıza çıkacağını belirtmeliyim. Dizi gelmeden
kitabı okumanızı, hatta iki kere okuyup özümsemenizi tavsiye ederim.
Kıssadan Hisse; Gaiman’ın da belirttiği üzere Amerikan Tanrıları’nı ya
çok sevecek ya nefret edeceksiniz. Seven taraftaysanız ne mutlu size. Kitabın dizi
uyarlamasını da sabırsızlıkla bekliyorum, hakkıyla çekilirse Carnivale’ı
aratmayacak muhteşem bir yapım 2017’de bizleri bekliyor demektir.
Burcu Kumbay / 01.01.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder