2 Kasım 2015 Pazartesi

Kim Bulduysa Onundur


İnsan hayranı olduğu yazarı ne kadar sevebilir, okuduğu kitaplardaki karakterleri ne kadar yakın hissedebilir kendine ve bunları ne derece takıntı yapabilir? Bunların uğruna hırsızlık yapabilir mi, cinayet işleyebilir mi hatta ölebilir mi? Morris Bellamy için bu sorularının tümünün cevabı evet, o takıntı derecesinde sevdiği roman kahramanı Jimmy Gold için gözünü karartan bir hayran; Sadık Okuyucu’nun en tehlikeli ve ölümcül türü.

Morris Bellamy 1978 yılında hayranı olduğu Jimmy Gold uğruna yazar John Rothstein’ın yüzlerce taslak defterini ve parasını çalar, hazinesini dere kenarında bir ağacın altına gömer ve ne yazık ki kıymetlisine kavuşamadan başka bir suçtan kendini hapiste buluverir. On yıllar sonra henüz bir çocuk olan Peter Saubers tesadüfen gömülü hazineyi keşfeder; hazine artık el değiştirmiştir, sonuçta bulunan şey “Kim Bulduysa Onundur”. 

Şehrin bir diğer köşesinde hayatının aşkını kaybetmenin acısını atlatmaya çalışan emekli polis Bill Hodges “Kim Bulduysa Onundur” isminde bir ofis açmış kayıp ve çalıntı şeylerin sahiplerine geri dönmesini sağlamaktadır. Bay Mercedes  Brady Hartsfield ise komadan çıkmıştır, hastanededir ama eskisi gibi değildir artık.

Kim Bulduysa Onundur Bill Hodges üçlemesinin ikinci kitabı. Hikayeye baktığımızda Bay Mercedes’in devamı değil de bir nevi geçiş hikayesini olduğunu görüyoruz. Stephen King kitapta en büyük kabusu olan “Fanatik Hayran” olgusunu bir kez daha işlemiş; daha önce Sadist’te bunun çok güzel bir örneğiyle karşımıza çıkmıştı. Hikaye ilkinden tamamen bağımsız olmasa da Bay Mercedes’i okumadan okuduğunuzda rahatlıkla anlayabileceğiniz bir yapısı var bu nedenle bir üçlemenin parçası olarak zayıf kalıyor ama kurgu olarak gerilim-polisiye tarzında sağlam bir kitap. Polisiye-gerilim tarzı Sadık Okuyucu’nun alışkın olduğu bir tarz değildir, özellikle benim gibi bu tarzı okumayı normalde tercih etmeyenler için zorlu bir mücadele. İlk iki kitabı karşılaştırdığımda Bay Mercedes’i daha çok beğendiğimi söylemem gerek, bunun nedenlerinden biri hikayenin heyecan dozu idi, bir diğeri King’in üçlemeyi yazmayı düşünürken Brady Hartsfield’a odaklanmış olması olabilir. Kim Bulduysa Onundur’un kötüsü Morris Bellamy her ne kadar biz Sadık Okuyucu’ya benziyorsa da –aramızda Kule’nin son sayfasını okuduktan sonra King’in evine baskın yapmayı düşünenler vardır elbet- Brady Morris’den birkaç adım önde. Morris yaptıklarını sevgi uğruna yapıyor bir nevi, Brady ise zevk için yapıyor ki kötülüğün son noktası bu olsa gerek.

Kim Bulduysa Onundur’u okurken özellikle gelişme bölümünde sıkıldığımı itiraf etmeliyim, üçlemelerde ikinci kitap genelde sıkıntılıdır zaten, tümüyle hikayenin gelişme bölümünü içerdiği için okuması zaman zaman zor olabilir. Kitap tam anlamıyla ikinci kitap olmamasına rağmen 300. sayfaya kadar düşük temposuyla beklentileri tam anlamıyla karşılamıyor fakat 300. sayfadan sonra uçuşa geçiyor ve bize istediğimizi fazlasıyla veriyor.

Bay Mercedes yazımı yazarken de belirttiğim gibi “lütfen bu kitabı Sadık Okuyucu okusun. Etrafta mantar gibi biten King okuyucularının sevebileceği tarz bir kitap olduğunu düşünmüyorum. King’i anlamış, sindirmiş, tüm kitaplarını okumuş Sadık Okuyucu’nun ise kitabı beğenmeme ihtimali yok.” Şimdi izninizi rica edeceğim, ispiyon verme zamanı.


Kim Bulduysa Onundur’un tam anlamıyla bir devam kitabı olmamasına bozulmadım değil fakat kitabın ikinci yarısında Bill’i, Jerome ve Holly’yi görmek güzeldi. Hele ki Brady Hartsfield’ı hastane odasında ziyaret etmek ve o tak tak sesleri. Kaza geçirmiş insanların doğaüstü güçler kazanması olgusu King okuyucularının alıştığı bir durumdur fakat King tarihindeki en azılı ve tehlikeli psikopatlardan biri olan Brady Hartsfield’ın tenekinezi güçlerinin olduğunu görmek bizi oldukça sağlam bir final kitabının beklediğine işaret ediyor. Evet serinin üçüncü kitabı olan “End of Watch”da Brady Hartsfield geri dönüyor hem de gümbür gümbür.

Kitapta Bay Mercedes’deki kadar gönderme olmasa da bir iki yerde 19 karşımıza çıkıyor, bunun dışında hikayenin Kara Kule Evreni ile herhangi bir bağlantısı yok. Bir yerde Esaretin Bedeli’ne ufak bir gönderme var o kadar.

Kim Bulduysa Onundur’un finali sağlam, King’in başarılı sonlarından biri. Sevginin insana her şeyi yaptırabileceğini gösteren vurucu bir final, okurken hem geriyor hem de heyecan seviyenize tavan yaptırıyor. Brady Hartsfield ile ilgili final beklediğimiz gibi, fotoğraf çerçevesi ilk tak’ladığında ne olacağını az çok tahmin etmiştik zaten, bu açıdan sürpriz yok.

Kıssadan hisse; Sadık Okuyucu olarak kendimizi sorgulamamıza neden olabilecek bir hikayeyi barındıran, pek de alışık olmadığımız türden bir King kitabı karşımızdaki. Kim Bulduysa Onundur’u okurken yer yer sıkılmış olabilirsiniz ama büyük ihtimal son yüz sayfada kitabı elinizden bırakamadınız. Bir de nedense insanın moleskine defter alası geliyor, en azından benim alasım geldi.

Not: Kitapta Thomas Newman ve John Williams’ın adının geçmesine pek bir bayıldım, ne de olsa Stephen King işini bilir.

B.Kumbay - 02.11.2015

Hiç yorum yok:

Apple Airtag ile Kedi Takibi

  Özellikle yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası, dostlarımızın ve çocuklarımızın kaybolma riskini ortadan kaldırmak bir ihtiyaçtan öte gerek...